ISPANAK HAKKINDAKİ HERŞEY
ISPANAK HAKKINDAKİ HERŞEY1. Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Ispanak ülkemizin sadece aşırı yağış alan Doğu Karadeniz bölgesinde çok sınırlı olmak üzere, bunun dışındaki bütün bölgelerimizde yetişebilen ve büyük miktarlarda üretilen bir sebzedir. Ülkemizde üretilen ıspanak miktarı 181.000 ton civarındadır. Ispanak sıcak bölgelerimizde yaz sonlarında ve kışın, soğuk yörelerimizde ise kış ve ilkbahar döneminde üretilir. Kış mevsimi boyunca bütün bölgelerimizde tüketilen bir sebzedir. Taşıma ve ulaşım imkanlarının artması ve iyileştirilmesi nedeniyle kış boyunca güney ve batı bölgelerimizde üretilen büyük miktarlardaki ıspanak iç ve doğu bölgelerimizde pazarlanmaktadır. Ispanağın dondurulmuş olarak pazalanabilmesi ve bu amaca uygun bir sebze oluşu yanında çorba ve çocuk maması sanayinde kullanılması da üretimi olumlu yönde etkilemiştir.
Tek yıllık sebze olan ıspanağın anavatanının güney Türkistan, Kafkasya, Nepal yani batı Asya olduğu kabul edilmiştir. 2000 m yükseklere kadar çıkabilen bir sebzedir. Kültürü yapılan ıspanağın Spinacia tetandra Roxb?dan geliştiği kabul edilmiştir. Bu türün Afganistan, İran ve Türkistan?da sebze olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Ispanak başlangıçta buralardan Çin?e daha sonrada haçlı seferleri sırasında Avrupa?ya gelmiştir. Ispanağın Avrupa?ya Araplar tarafından İspanya üzerinden geldiği ayrı bir tahmindir. Ispanağın MS 7. Yüzyılda Çin?de 16. Yüzyıldan itibarende Avrupa?da yaygın olarak yetiştirildiği bilinmektedir. İlk önceleri tohumları dikenli olan Spinacia oleracea var. İnermis üretilmiş daha sonra da tohumları dikensiz olan ıspanaklar yayılmıştır. Dikenli tohumlu ıspanaklar çevre şartlarına dayanıklı olarak yaprak meydana getirme gibi üstün bazı özelliklere sahipse de tohumlardaki dikenlik ekim ve tüketimde büyük sakıncalar doğurduğu için artık üretilmemektir. Ancak ev önü bahçelerinde meraklılarınca yetiştirilmektedir. Ispanak üretimi çok büyük oranda kuzey yarım kürede yayılmış olup üretimi kuzey avrupa ülkelerinde de yapılabilmektedir.
2. Morfolojik Özellikleri
2.1. Kök
Ispanak bitkisi güçlü bir kök yapısına sahiptir. Kök kazık kök şeklinde gelişir. Kazık kökler toprakta herhangi bir engelle karşılaşmaz ise dallanmadan, yan tarafından ince saçak kökler meydana getirerek toprağın 80-100 cm derinliklerine kadar uzayabilir. Ditkinin su sıkıntısı çektiği durumlarda toprak yüzüne yakın kısımlarında saçak kök oluşumu azalır. Buna karşılık nemli ve besin maddelerince zengin topraklarda ise kazık kök fazla derine gitmez ve toprak yüzeyine yakın kısımlarında bol miktarda saçak kök beyaz renk alır. Bitki bu kök yapısı nedeniyle kuraklıkları kolayca atlatabilen bir özelliğe sahiptir. Elle yapılan hasatlarda toprak yüzeyinin 3-4 cm altından kesilen bu kazık kökler de bitkiyle birlikte pazarlanır ve yemeklik olarak değerlendirilir.
2.2. Gövde
Ispanaklarda rozet şeklindeki gövde otsu yapıda olup bitki generatif faza geçtiğinde gelişmeye başlar. Bakım şartlarına, çeşide ve bitkinin erkek veya dişi oluşuna göre gelişmesi büyük farklılık gösterir. Erkek bitkilerde gövde daha erken dönemde gelişir ve daha zayıf yapılı olur çiçek sürgünü çok az dallanma gösterir ve bitki çiçkelenmesi tamamlandıktan ve polen tozlarını verdikten sonra kurur. Buna karşılık dişi bitkilerde çiçek sürgünü daha yüksek boylu, daha kalın, daha çok dallanmış ve kuvvetlidir. Sürgün ancak tohumlar olgunlaştıktan sonra kurur. Erkek ve dişi bitkilerde sürgün ancak tohumlar olgunlaştıktan sonra kurur. Erkek ve dişi bitkilerde sürgün aşağıdan yukarıya doğru azalan ve ayaları küçülen yapraklar taşırlar. Dişi bitkiler daima erkek bitkilerden habitüs bakımından daha büyüktürler. Daha çok yaprak meydana getirirler ve toplam yaprak ağırlığı daha fazladır. Gövde otsu yapıda oluşu nedeniyle kolayca zarar görür. Ispanaklarda bitki boyu 40-80 cm arasında değişir.
Bitkilerde boyu etkileyen önemli faktörlerden birisi cinsiyet, diğeri ise generatif faza geçme döneminin kısa ve uzun oluşudur. Generatif faza geçiş süresi uzadıkça bitkide habitus büyür, bitki boyu uzar. Güneşlenme süresi uzadıkça ve ışık yoğunluğu arttıkça bitki boyu kısa kalır. Çiçek sürgünü enine kesilince, pazı ve pancarda olduğu gibi köşeli bir yapı gösterir, içi boştur.
2.3. Yaprak
Ispanaklarda yenen kısım yaprak olduğu için yaprak özellikleri büyük önem taşır. Ispanak çeşitlerinde yapraklar renk, şekil, büyüklük, etlilik, kıvırcıklık, yaprak sapı uzunluğu, yaprak sapının toprakla yaptığı açı bakımından büyük farklılık gösterir ve bu özellikler yetiştirme amacına göre aranılan özellik olmakla birlikte örtü altında, kış döneminde (soğuk sera ve yüksek yastıklarda) yetiştirilen Viroflay ve Minsterlende gibi çeşitlerde ise renk açık yeşil olur ve kış döneminde zorunlu olarak bu çeşitler yetiştirilir. Viking, Juliana ve Matador çeşitlerinde ise yapraklar koyu yeşil renklidir ve açıkta yetiştiricilikte aranan çeşitlerdir.
Yapraklarda şekil de, çeşitlere göre büyük varyasyon gösterir. Yuvarlağa yakın oval yapraklılar yanında yaprak uçları sivri varyetelerde vardır. Etli yapraklı çeşitlerde yapraklar genellikle oval şekillidir. Yaprak yüzeyi açısından çeşitler farklılık gösterir ve iki gruba ayrılırlar.
Yaprak yüzeyi düz olanlar (ki bunların yetiştiriciliği Avrupa ülkelerinde yaygındır) yaprak yüzeyi kabarcıklı olanlar (kıvrıntılı olanlar) bu çeşitlerin yetiştiriciliği ise Amerika Birleşik Devletlerinde yaygın olarak görülür.
İkinci grupta yer alan kabarcıklı yaprak yüzeyine sahip çeşitlerin uzak mesafelere nakli yüzeylerinin kabarcıklı oluşu nedeniyle daha kolaydır. Düz yapraklı çeşitlerde yapraklar kolayca kızışırlar. Buna karşılık bu yaprak yüzeyi şeklinin sağanak yağış alan bölgelerde killi topraklarda çamurun girinti çıkıntılarla dolması nedeniyle büyük yıkama zorlukları vardır.
Yaprak büyüklüğü çeşitlere göre önemli farklılıklar gösterir. Yabani ıspanaklarda yaprak ayası çok küçüktür. Verimi arttırmanın önemli etkenlerinden biride yaprakların büyük olmasıdır. Bu nedenle çeşitler bu yönde geliştirilmiştir. Yaprak etliliğinde çeşitlere göre büyük farklılıklar gösterir. Kabarcıklı (kıvırcık) yapraklara sahip çeşitlerde yapraklar etli yapıdadır. Yaprak etliliği verime etki eden önemli faktörlerden birisidir. Yaprak sapı uzunluğu da önemli bir çeşit özelliğidir. Elle yapılacak hasatta yaprak saplarının uzunluğu istenmezken makinalı hasat yapılan yetiştirmelerde yaprak sapının toprak yüzeyi ile yaptığı açıda yetiştirme şekline ve çeşide göre öne kazanır. Killi topraklarda toprakla yaprak sapının yaptığı açının yüksek olması istenir. Ayrıca örtü altında yetiştirme yapılacak ise yine yaprak saplar toprak yüzeyine dike yakın şekilde durmalıdır.
Ispanaklarda yaprak damarlarının belirgin olmaması aranan özelliklerden biridir.
2.4. Çiçek
Ispanak bitkisinde bitki dişi ise gövdenin tamamı yapraklarla donanmıştır. Bu özellik bakımından erkek bitkiler ise iki grupta toplanırlar. 1. Grupta yapraklar aynen dişi bitkilerde olduğu gibi gövdenin sonuna kadar çıkarlar. 2. Grupta ise gövdenin uç kısmında yaprak bulunmaz. Bazı çeşitlerde ise az yapraklı erkek bitkilere hemen hiç rastlanmaz. Erkek bitkilerde generatif faza geçme dişi bitkilere göre daha erken olmaktadır.
Ispanaklarda çiçek yapısı önemli değişiklikler gösterir. Çiçekler erselik veya monoik yapıdadır. Erselik yapı gösteren çiçeklerde de iki form görülür bu çiçeklerden birincisinde erkek organlar ve dişi organ normal yapıdadır.
Ersenik yapıdaki çiçeklerde dişi organ daima erkek organlar olgunlaşmadan reseptif hale gelir. Bu çiçeklerde protogami hakimdir. Dişi çiçekler tepeciğin normal iriliğini kazanmasından hemen sonra döllenebilir. Ancak döllenme iki hafta içerisinde herhangi bir günde olabilir. Dişi organ bu süre içerisinde reseptif olarak kalır. Polen tozları kuru bir ortamda oda sıcaklığında çimlenme yeteneklerini birkaç gün korurlar. İşte bu nedenlerle ıspanaklarda rüzgara tozlanma başarılı olur. Ispanaklarda polen tozları çok küçük olduğu için bez izolasyon keselerinden geçebilirler. Bunun için izolasyonun naylon veya yağlı kağıttan yapılmış torbalarla veya mesafe izolasyonu şeklinde yapılması gerekir.
Ispanaklarda döllenmeden sonra çiçek solar, dişi organda stillus kurur ve yalancı meyve oluşur. Çiçek çanağı sertleşir ve tohumun etrafını sarar. Bu sertleşen çanak dikenli ıspanaklarda dikeni oluşturur. Buna karşılık dikensiz ıspanaklarda ise yalancı meyve diken oluşturmaz.
3. Tohum ve çimlenme özellikleri
Ispanaklarda tohum, tohum olarak adlandırılsada yalancı bir meyvedir. Tohum kahverengi, yeşilimsi-kahverengi ve bej renkli olabilir, tohum 3-3.5 mm çapındadır, dikensiz tohumlu ıspanaklarda oval, dikenli tohumlu ıspanaklarda ise 80-100 adet tohum 1 gram gelir. Tohum normal şartlarda 16-25°C?de 6-8 günde çimlenir. Şartlara göre çimlenme süresi bir aya kadar uzar. Tohumlar çimlenme güçlerini 4-5 yıl süre ile korurlar.
4. Yetiştirilme İstekleri
4.1. İklim isteği
Ispanak yetiştiriciliğinde iklim, üzerinde önemle durulması gereken faktörlerden biridir. Doğasında bir serin iklim sebzesidir. Ispanak soğuklara genellikle dayanıklı olmakla beraber, çeşit özelliğine bağlı olarak üzeri karla kaplı olmadığı durumlarda soğuktan zarar görürler. Ayrıca erken ekilmiş ıspanaklar geç ekilen ıspanaklara göre kıştan daha çok zarar görürler. Fazla azotlu gübreleme de ıspanakların kıştan kolayca zarar görmelerine neden olur. Bitkiler soğuklara karşı bu duyarlılığı gösterirken, sıcaklara ve kurağa da hassasiyet gösterirler. Sıcaklık kuraklıkla birleştiğinde bitkiler vegatatif gelişmelerini durdururlar. Kiçik boylu kalırlar, verim düşer, yapraklarda alttan yukarıya doğru sararma meydana gelir. Bitkiler hızla generatif faza geçerek, pazarlanma özelliklerini kaybederler.
Ispanaklar uzun gün bitkisidir. Gün uzunluğu arttıkça generatif faza geçiş hızlanır. Soğuklarda besin alımı yavaşlar yaprak uçları sararır. Bitki gelişmesi durur. 15-20 °C arasındaki sıcaklıklar bitki gelişmesinin en iyi olduğu sıcaklıklardır. Bitki yağmurlama şeklindeki sulamalardan hoşlanır verim ve kalite yükselir. Ancak yüksek rutubet yapraklarda zarar yapan hastalıkların gelişmesine neden olabilir.
Ispanak yetiştiriciliğinde iklim şartları başarıyı belirleyici rol oynar. Ne kadar dikkatli olunursa olunsun başarı için iklim şartlarının uygun olması büyük önem taşır. Özellikle ilkbahar yetiştiriciliğinde ekim zamanının iyi belirlenmesi ve iklim şartlarının uygun olması gerekir. Yapılacak bir yanlış, ürün alınamamasına neden olur. Bazı yıllarda başarıyı iklim şartları belirler.
4.2. Toprak isteği
Ispanak bütün topraklarda başarıyla yetiştirilebilir. Toprak seçme özelliği yoktur. Ancak toprağın asitli olması başarılı yetiştiriciliği önemli ölçüde olumsuz yönde etkiler. Başarılı bir ıspanak yetiştiriciliğinin yapılabilmesi için toprak pH?sının 6.5-7.5 arasında olması gerekir. Bu nedenle verilecek azotun sülfat formunda verilmesi gerekir. Ispanak iklim şartlarına, yetiştirme mevsimine ve hasat şekline bağlı olmak üzere ağı killi topraklardan kumlu topraklara kadar geniş bir yelpazede baları ile yetiştirilir. Toprak yüzeyi ile yaprak sapı arasında kalan açının küçük olduğu, yere yatay gelişen ve elle hasat edilen çeşitlerin killi topraklarda yetiştirilmesinden kaçınılmalıdır. Özellikle yetiştirme mevsiminde sağanak yapış alan yerlerde killi topraklarda üretilen ıspanaklarda yaprak yüzeyine yapışan çamurun yıkanarak uzaklaştırılması büyük sorunlar yaratır ve pazarlamayı imkansız kılar. Bu nedenle bu topraklarda dikine büyüyen düz yapraklı çeşitler kullanılmalıdır.
Killi topraklarda verim ve kalite önemli ölçüde artar. Bitkiler uzun ömürlü olurlar. Killi topraklarda ürün gelişmesi daha yavaş ve hasat daha geç olur. Buna karşılık erkencilik amaçlandığında ve ilk baharın kısa yetiştirme periyodunda da hafif karakterli topraklar tercih edilmelidir. Tohum üretimi amaçlanıyorsa tohum kalitesi ve tohum verimi açısından killi topraklar tercih edilmelidir. Topraktaki organik madde miktarı da yetiştiriciliğin başarısı açısından önemlidir. Yüksek organik madde, verimi ve kaliteyi arttırır. Ancak taze çiftlik gübresinden kaçınılmalıdır. Bitkinin iyi gelişebilmesi için toprakta yeterli besin maddesinin ve suyun bulunması gerekir.
5. Yetiştirilme Şekli
5.1. Toprak hazırlığı ve ekim
Ispanakta ekim tarihi yetiştirme mevsimine, amaca ve çeşide bağlı olmak üzere değişir. Ispanak, tohumların doğrudan ekimi yoluyla üretilir. Ispanak ana üretim bitkisi olarak yetiştirilebildiği gibi ikinci ürün veya ön bitki olarak da üretilebilir. Erken ilkbaharda yapılan ekimden elde edilen ürün, kısa yetiştirme periyodu içinde hasat edildiği gibi yaz ortalarında ekilen ürünün sonbaharda hasat edilebileceği şekilde de üretim yapılabilir. Ayrıca sonbaharda ekim yapılarak bitkilerin ilkbahara kadar tarlada kaldığı ve hasadın erken ilkbaharda yapıldığı üçüncü bir üretim şeklide vardır ki bu üretim şekli sahil kuşağımızda çok genilş alanlarda uygulanır. Sonbaharda yapılan bu üretim şeklinde ön bitki olarak buğday-arpa-yulaf ve çavdar gibi tahıllar, erkenci patates, fasulye ve bezelye sayılabilir. Ayrıca hıyar, domates gibi bitkilerde iyi ön bilgilerdir. Ispanak soğuk bölgelerde örtü altında yetiştirilecek ise kısa sürede gelişen dikine büyüyen açık yeşil yapraklı Viroflay grubundaki çeşitlerden birinin tercih edilmesi gerekir. Hangi dönemde yetiştirilirse yetiştirilsin toprak hazırlama, gübreleme, bakım ve hasat aynı olup yetiştirme amacına göre aralarında küçük nüans farklılıkları vardır.
İkinci ürün ve ana ürün olarak yaz ortalarında ve yaz sonlarında ekim yaparak ıspanak üretiminin nasıl yapıldığını görelim.
Yaz ortalarında ve yaz sonlarında tohum ekerek yapılan ıspanak üretiminde genellikle tarlada çimlenmeyi sağlayacak düzeyde rutubet yoktur. Bu nedenle önce toprakta çimlenme için gerekli olan nemi sağlayacak tedbirin alınması gerekir. Ispanağın kuruya ekilip sonra sulanması gibi bir uygulama varsa da başarılı bir uygulama değildir. Bu nedenle ıspanak ekilecek olan tarla salma su verilerek sulanır. Toprak tava gelince, (üzerinde taraktörle gezilecek hale gelince) tarla yanmış çiftlik gübresi veya yapay gübre ile sürümden önce gübrelenir. Toprak 20-25 cm derinliğinde sürülerek gübrenin toprağa karışması sağlanır. Hafif karakterli topraklarda ve yapay gübre kullanılan durumlarında gübrenin sürümle çok derinlere gitmesini engellemek ve tohumun çimlenmesinden hemen sonra bitkinin gübreden yararlanmaya başlamasını sağlamak ve sulamalarla gübrenin yıkanmasını azaltmak için gübreleme sürümden önce yapılmamalıdır. Gübre sürümden sonra toprak yüzüne verilerek, kazayakları, veya Disk-Harrow ile toprağın 8-12 cm derinliğinde karıştırılmalıdır. Ispanak yetiştiriciliğinde tabii gübre kullanılacaksa dekara 2-3 ton yanmış gübre, sürümden önce toprağın 20-25 cm derinliğine karıştırılır ve bu gübreye bitki gelişmesine ve toprağın besin maddesi durumuna bağlı olarak nitrat formundaki azotlu gübrenin hasattan en az bir ay önce toprağa uygulanması suretiyle yaprakta nitrit formu zehirlenmeye neden olmaktadır. Toprakta asitlik sorun yaratmıyorsa azottan uzun vadede yararlanma söz konusu ise azotlu gübrelemeyi sülfat formunda yapmak da mümkündür.
Genel bir gübreleme düşünüldüğünde dekara 10-12 kg N, 8-10 kg P2O5 ve topraktaki miktarına bağlı olarak da K2O verilir. Bu gübrelemede P ve K?nun tamamı ile N?lu gübrenin yarısı ekimden önce, diğer yarısıda hasattan en az bir ay önce toprağa verilmelidir. Gübrenin toprağa veriliş derinliği de toprağın hafif veya ağır oluşuna ve düşen yağış miktarına bağlı olarak değişmektedir.
Killi topraklarda gübrelerin 10-25 cm derinliğe, hafif karakterli topraklarda ise 5-10 cm derinliğe verilmesi üretimi olumlu yönde etkiler ve gübreden yararlanmayı arttırır. Bu esaslar içinde gübrelenen toprak daha sonra toprak işleme aletleri ile tohum yatağı oluşturacak şekilde inceltilir. Yaz aylarında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama işlemlerini rüzgarsız havalarda günün sıcak olmayan saatlerinde veya geceleri yapmak toprak tavının muhafazası ve düzenli çimlenmenin sağlanması açısından çok yararlı olur.
Ispanak yetiştiriciliğinde yabancı ot büyük sorunlar yaratır. Besin maddeleri ile takviye edilmiş olan topraktaki yabancı otlar hızla gelişerek ıspanağı baskı altına alabilir. Bu nedenle yabancı ottan temiz tarlalar tercih edilmeli veya selektif yabancı tohum ekiminden sonra, çimlenmeden evvel uygulanmalıdır.
Ispanakta tohum ekimi iki şekilde yapılır.
a. Mibzerle sırayla ekim
b. Serpme ekim
Birinci ekim şekli büyük alanlarda yapılan üretim şeklinde uygulanır. Avantajı ekim kolaylığı oluşu, daha az miktarda tohum kullanama, çimlenmenin yeknesak oluşu nedeniyle gelişmenin de yeknesak olması ve hasadın bir defada yapılabilmesi ve tarladaki ürünün bir defada hasat edilebilmesidir. Endüstriyel kullanım amaçlı üretimlerde ekim ve hasadın bir defada yapılabilmesi ve makine ile yapılması nedeniyle maliyetlerin çok aşağıya çekilmesi bu ekim şeklini avantajlı kılar. Ancak bu yöntem ülkemizde henüz çok ender hallerde kullanılır. Buna karşılık ülkemizde yetiştiriciliğin aile işletmelerinde yapılması, hasadın çok defada ve uzun sürede yapılması, bu şekilde düşük ve yüksek fiyat hareketlerinin ortalama fiyat seviyesini sağlayarak önlenebilmesi nedeniyle ekim serpme olarak yapılır. Ülkemizde yapılan üretimin hemen tamamında serpme ekim metodu kullanılır.
Gübre uygulaması yapılarak inceltilmiş (tohum yatağı hazırlanmış) olan tavlı toprağa dekara 1-1.5 kg tohum gelecek şekilde ekim yapılır. Ekim yaparken tüm alan için ayrılan tohum, miktar olarak ikiye bölünür. İlk defada tohumun yarısı bir yönce serpilerek tarlaya ekilir, diğer yarısı ise daha önceki ekim yönünün dikine olarak ikinci defa tarlaya serpilerek ekilir ve tohumun toprağa karışmasını sağlamak amacıyla çapraz verilmemiş (traktöre paralel diskle) Disk Harrow ile işlenir. Böylece toprak yüzüne serpilmiş tohumların toprak ile örtülmesi sağlanır. Daha sonra sürgü çekilerek toprakla tohumun sıkıca teması gerçekleştirilir.
Bu şekilde toprağa karıştırılan tohumların bir kısmı toprak yüzeyine çok yakın, bir kısmı işse 1-5 cm derinliğe düştüğünü görürüz. Bu derinlik farkları nedeniyle çimlenme zamanlarında da önemli farklılıklar meydana gelir. Toprak yüzeyine çok yakın düşen tohumlar toprak tavının yeterli olmaması nedeniyle çimlenmeden öylece kalırlar. Ancak ıspanağa verilen 1. Sudan sonra çimlenirler. Bu kademeli çimlenme bitki gelişmesininde kademeli olmasına neden olur. İlk çimlenen bitkiler çevre şartlarında gelişmeye uygun oluşu nedeniyle hızla gelişip daha sonra çimlenmiş olanları baskı altına alırlar. Böylece kademeli olarak gelişen bitkilerin hasatlarıda kademeli olarak yapılır. Ispanak tarlasında hasat büyüklüğüne gelen bitkiler hasat edilince hasat edilmeden tarlada kalan küçük bitkiler gelişir ve daha sonraki hasat kademelerini oluştururlar.
Sıravari ve makinalı ekim yapılacaksa toprak işleme ve gübreleme işlemleri aynen serpme yöntemiyle ekimdeki gibi yapıldıktan sonra özel mibzerleri ile sıra arası 20-25 cm sıra ile üzerinde is 2-3 cm derinliğe gelecek şekilde ekilerek bastırılırlar. Dekara 0.7-1kg tohum kullanılır. Bu yetiştirme şeklinde gelişirler ve Pazar şartları oluştuğunda hepsi bir defada hasat edilerek pazarlanırlar. Büyük boyutlu endüstriyel kullanım amaçlı üretimde bitkilerin iyice gelişmeleri beklenir ve toprağın 3-5 cm üzerinden özel makinaları ile hasat edilirler.
Bakım İşleri
Ispanak bitkilerinin gelişmeleri için sulamanın düzenli yapılması gerekir. Hasattan en az bir ay önceki sulama öncesinde, daha önce ayırmış bulunduğumuz azotlu gübre nitrat formunda ve serpme yöntemi ile atılarak hemen yağmurlama yöntemi ile sulama yapılır. Gübre atıldıktan sonra sulama yapılmazsa yapraklar üzerine düşen gübre yapraklarda yanma yaparak yaprakların lekelenmesine sebep olur. Yetiştirme sırasında zaman zaman tarlada kaba otların alınması gerekir. Bunun dışında herhangi bir bakım uygulanmaz.
Yetiştiricilikte dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri yaprak uçlarında meydana gelen sararmalardır. Bu sararmalar üç durumda ortaya çıkar. 1. Hızlı bir gelişme döneminin ardından şok şekilde soğuklarla karşılaşma, 2. Bitkini,n toprakta yeteri kadar azot bulamaması durumunda, 3. Yüksek sıcaklıkların oluşturduğu şartlarda susuz kalma durumunda. Böyle durumlarda verim düşer, kalite bozulur, üretilen ürün pazarlanamaz hale gelir. Bu durumların oluşmamasına özen göstermek gerekir. Bilhassa soğuk havaların yaklaştığı dönemlerde bitki gelişmesinin hızlandırılması, başarılı bir yetiştiricilik açısından önemlidir.
5.2. Tarımsal Savaşım
Tarımsal savaşım yönünden ıspanak ülkemiz şartlarında sorunsuz bir bitkidir. Önemli ve büyük boyutlarda zarar yapan hastalıklar ender olarak epidemi yaparlar. Yalancı miliyö (Peronospora spinacia) bazı yıllarda önemli zararlanmalara neden olur. Yaprağın üst yüzeyinde sararmalar alt yüzeyinde ise menekşe-gri renkli küflerle tanınır.
Yaprak bitleri dışında önemli bir zararlısı yoktur.
6. Olgunluk, Hasat ve Depolama
Ispanakla hasat zamanını büyük ölçüde pazardaki fiyatlar tayin eder. İlk dönemde fiyatların yüksek olduğu durumda bitkiler 15-18 cm boy alarak 5-6 yaprak meydana getirdiğinde hasada başlanabilir. Fiyatların düşük olması durumunda bitkinin büyüyerek yaprakların etli bir yapı kazanması beklenir. Böylece yüksek verim elde edilerek birim alandan elde edilen gelir arttırılabilir.
Hasat elle ve bıçakla yapılır. Bitkilerin kökleri toprağın 2-3 cm derinliğinde bıçakla kesilir. Hasattan sonra pazarlanamayacak nitelikteki yapraklar ayıklanıp 0.5 kg?lık demetler halinde bağlanarak pazara sunulur. Hasattan sonra pazarlanıncaya kadar bağların havadar bir ortamda bulundurulması sağlanmalıdır. Aksi halde üst üste duran ıspanaklar kesinlikle hava almayan kaplara konulmalıdır. Gözenekli küfeler, file çuvallar ve parmaklıklı kasalar ıspanak ambalajlamada sıklıkla kullanılır. Her iki yöntemle üretimde yetiştirme ve hasat sırasında dikkat edilecek hususlardan biriside ıspanaklarda tohum kabuğunun kotiledonlardan birisi ile toprak yüzüne çıkması toprak yüzüne çıktığında da kuruyarak çok sert bir yapı kazanmasıdır. Ispanaklarda mızrak şeklindeki kotiledonların çimlenmeden sonra büyümelerine devam etmesi nedeniyle bu tohum kabuğu ev hanımlarının da gözlerinden kaçarak yemeğin içine kadar gelebilmektedir. İşte bu nedenle dikenli tohum kabuğuna sahip ıspanakların yetiştirilmesi terk edilmiştir. Halbuki dikenli tohumlu ıspanaklar yuvarlak tohumlulara göre çevre şartlarına daha dayanıklıdır, daha verimlidir ve geç çiçeklenme avantajları vardır.
7. Verim
Ispanaklarda hasat süresi ve verim büyük ölçüde yetiştirme mevsimine bağlıdır. Sonbaharda ekilerek yetiştirilen ıspanaklarda hasat süresi 5-6 aya kadar uzayabilir. Buna karşılık ilkbahar ekimlerinde hasat 2 ay gibi kısa bir zamanda bitirilmiş olur. Yetiştirme, hasat şekline ve çeşide bağlı olmak üzere dekara verim 1.5-3 ton arasında değişir. Elle hasat yapılması durumunda kabarcıklı, etli, yapraklara sahip, koyu yeşil renkli Matador grubu ıspanaklar tercih edilir. Buna karşılık makinalı ekim ve hasat uygulanacaksa dikine büyüyen düz yapraklı, yaprak uçları sivri olan Üniversal grubu çeşitler kullanılmalıdır.
8. Tohum Üretimi
Tohum üretimi amacıyla yetiştirme yapılacaksa, yetiştirmenin sonbahar ekimi şeklinde yapılması ve bitkinin sonbahar, kış ve ilkbahar süresince iyice gelişmesinin sağlanması gerekir. İlkbahar ekimi ile yetiştirmede tohum elde edilebilirse de bitkiler yeterince güçlü olmamaları nedeniyle az miktarda tohum meydana getirirler ve meydana gelen tohumlar zayıf olarak olgunlaşırlar. Sadece tohum üretimi yapılıyorsa ekim mibzerle yapılır ve kullanılan tohum 700 gr/dekar seviyesinde tutulur. Tohum amaçlı üretimde Pazar amaçlı üretimden farklı hiçbir işlem uygulanmaz. Sadece yalancı mildiyö görülmememsi için gerekli ilaçlama zamanında yapılmalıdır. Aksi halde bu tohumların etmenlerini taşıyan tohumların satışı mümkün olmaz.
Bitkiler düzenli olarak sulanır ve çiçeklenmeye terk edilir. Önce erkek bitkiler ve onu takibende dişi bitkiler çiçeklenirler ve rüzgarla döllenirler. Yalancı meyveler ve tohumlar bitki dallarının koltuklarında yumaklar halinde gelişirler. Başlangıçta yeşil renkli olan bu yumaklar daha sonra açık kahverengi veya taba rengi renk alırlar. Tohumlar olgunlaşınca bitkilerde kurur. Daha sonra biçer döğerle makinalı olarak hasat edilirler.
Erkek bitkiler daha zayıf bünyeli olarak gelişirler. Gövdenin üst kısmında çok az miktarda yaprak meydana getirirler. Buna karşılık gövdenin uç kısmı çiçeklerler kaplıdır. Bitki polen tozlarını verdikten sonra kuruyarak ölür. Polen tozları sarı renkli olup rüzgarla 2000 m mesafeye kadar yayılabilirler. Yağmurlu havalarda su yüzeyinde sarı kükürt tozu dökülmüş gibi bir görünüm verirler. Dişi bitkiler daha güçlü bir gelişme gösterirler. Yapraklar gövdenin uç kısmına kadar çıkarlar. Bitkiler tohumlarını olgunlaştırıncaya kadar yeşil kalırlar ve daha sonra kururlar.
Uygun şartlarda 1 dekar alandan 150-160 kg kadar tohum alınabilir.