AYÇİÇEĞİ YETİŞTİRME TEKNİKLERİ
AYÇİÇEĞİ YETİŞTİRME TEKNİKLERİDengeli beslenmenin koşulu, beslenmenin yapı taşları olan proteinler, karbonhidratlar, vitaminler ve yağlardan yeterli miktarda tüketmekle olur. Bunlar içerisinde yağların özel bir yeri vardır İnsanın günlük enerji ihtiyacının 1/3ünü yağlardan karşılaması gerektiği bilinmektedir. Bitkisel yağlarda:
- Doymamış yağ asitleri oranı yüksektir,
- Yüksek besin değeri vardır,
- İnsan vücudu için gerekli A, D, E, K vitaminlari yağda çözünebilmektedir,
- Sadece yağlarla alınabilen oleik, linoleik ve linolenik yağ asitlerini içerir.
Bitkisel ve hayvansal yağlar :
1- Doymuş Yağlar ; Sağlık için en tehlikeli olanıdır.
Yağ içerisinde ne kadar bulunursa o kadar kötüdür.
Kalp sağlığı için tehlikelidir.
Salisik asit- Stearik asit-Araşidik asit ( yerfıstığı yağı asidi)
2- Doymamış Yağlar ;Linoleik- Linolenik asit
Özellikle beyin için bu iki asidin dengeli bir biçimde bulunması gereklidir.
En az % 2 oranında linoleik asit bulunması gereklidir.
Toplam olarak her iki asidin en az ölçüde bulunması gereklidir.
3- Yarı Doymuş Yağlar; Oleik asit
Kalp-Damar hastalıkları için çok sağlıklıdır.
Bir yağ içerisinde ne kadar fazla olursa o kadar yararlıdır.
Türkiyede kişi başına yıllık yağ tüketimi : 16 Kg.
AB ülkelerinde ortalama : 41 Kg.
ABD : 46 Kg.
Dünya ortalaması : 15.7 Kg.
Sağlıklı Bir Beslenme İçin : 25 Kg.
Ülkemizde ayçiçeği bitkisel yağ üretiminde 1. dünyada 5. sırada yer almaktadır.
Yukarıdaki değerlerden de anlaşılacağı gibi ülkemizde kişi başına yağ tüketimi düşüktür. Buna rağmen bitkisel yağ üretimimiz yeterli değildir. Üstelik yıldan yıla nüfusunda arttığı göz önüne alınırsa üretimin artırılması gerekmektedir. Bunun için;
- Ekim alanlarının artırılması,
- Ekim alanları artırılırken, birim alandan alınan verimin ve tohumdaki yağ oranının yükseltilmesi
Bölgemizde bu genel kaidelere ek olarak Kooperatifçe yapacağımız işlemler;
- Mevcut ekim yapan bölgeleri dolaşarak, daha fazla ekim alanı bulmak.
- Ayçiçeği üretimine uygun, bilhassa sulanabilir arazilerde ekim yaptırmak.
- Üvey evlat muamelesi yaparak yetiştiren çiftçilere Ayçiçeği yetiştiriciliğini öğretmek.
Ayçiçeğini Kimler Ekiyor
Bölgemizde ayçiçeği üretimi genellikle çiftçilerin:
- Tarlam boş kalmasın,
- Kooperatife kalan borcum ödensin,
- Gübre ve yağ almak için,
- Buğday ekemediği durumlarda,
- Pancar kotası bulamadığında,
Bu ve benzeri sebeplerle ekimi yapılan ürün statüsünden kurtulamadı. Üstelik bakım
işleride doğru dürüst yapılmadığından, yeterli verim alınamıyor. Sonuç olarak üretici Ayçiçeğinden kazanç elde edemediğini söylüyor.
Halbuki Ayçiçeğinin iyi bir münavebe bitkisi olduğunu bilerek yetiştiren üreticiler, iyi
Kazanç sağlamaktadırlar.
İklim İstekleri
Ayçiçeği ılıman bölgelere ve karasal iklim koşullarına adapte olmuş bir kültür bitkisidir.
Ayçiçeği soğuğa ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça dayanıklıdır.
Bitkiler 3-4 yapraklı döneme kadar olan devrede, -4, -5 derecelik kısa süreli soğuklardan zarar görmemektedir ancak, gelişmenin ilerleyen devrelerinde soğuğa dayanıklılığı azalmaktadır. 7-8 yapraklı dönemden sonra, sıcaklık 0 dereceye düştüğünde bitki zarar görebilmektedir.
Tohumun çimlenmesi 4 dereceden sonra başlamakta ancak en uygun çimlenme 8-10 derecede olmaktadır.
Bitkinin optimum yetişme sıcaklığı 21-26 dereceler arasıdır.
35 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda bitki olumsuz etkilenmektedir.
Çiçeklenme devresi ve sonrasında uzun süreli kuraklıklar tohum ve yağ verimini azaltmaktadır.
İstenilen verimin alınabilmesi için yetişme süresince m2ye ortalama 500-600 mmlik yağışın olması ve bununda gelişmenin bütün evrelerine yayılması gerekmektedir.
Ayçiçeği bitkisi suya en fazla çiçeklenme devresi ve tohum olgunlaştırma sırasında ihtiyaç duymaktadır.
Uzun süreli susuzluk verim kayıplarına neden olur, alt yapraklar kurur ve diğer yapraklar solar.
Aşırı ve şiddetli yağışlar, yüksek nispi nem de zararlıdır. Özellikle hava nispi neminin yüksekliği tabla çürüklüğüne neden olur.
Toprak İstekleri
Toprak isteği bakımından çok seçici olmamakla birlikte, organik maddelerce zengin, derin profilli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda iyi gelişme gösterir.
Çok fazla kumlu ve killi olmayan her türlü toprakta yetişebilir.
Toprakta drenaj problemi olmamalıdır.
Nötr veya hafif alkali topraklar ister.
Asitli topraklar ayçiçeği için uygun değildir.( PH =6,5-8 )
Toprak tuzluluğu bitki gelişimini ( çimlenme ve çıkışı geciktirir), tohum özelliklerini, yağ oranını ve aynı zamanda bitki besin maddeleri alımını olumsuz etkiler. Hastalıklara direnci azaltır.
Tarla Hazırlığı
Tarla hazırlığında iki yol izlenmektedir.
1- Toprak İşleme Aletleri Kullanılarak
Ön bitkinin hasadından sonra birinci derece toprak işleme aletleri ile kulaklı veya diskli pulluklarla 20-25 cm. derinlikte sürüm yapılmalı.
Özellikle buğday hasadından sonra anız bozularak toprağa karıştırılır ve anız kışı böyle geçirirse mikroorganizmalar tarafından parçalanarak yarayışlı hale gelir.
Derin sürüm, sertleşmiş toprağın gevşetilerek havalanmasını sağlar. Farklı derinliklerde sürüm yapılması pulluk tabanı oluşmasını önler. Eğer pulluk tabanı oluşmuşsa dip kazan çekilmelidir.
Derin sürüm yapılması ile toprak alt üst edilerek bitki besin maddelerinin toprakta homojen dağılması sağlanır.Örneğin fosfor toprakta hareketsiz olan ve toprağın üst bölümünde toplanan bir bitki besin elementidir. Derin sürümle bu element alt bölümlere iletilerek ayçiçeği kökleri tarafından alımı sağlanır.
İlkbaharda tarlaya girilebilecek bir zamanda kültüvatör( ızgara ), kazayağı gibi ikinci derece toprak işleme aletleri ile 8-10 cm derinlikte toprak işlemesi yapılır.
Kuru tarım alanlarında toprak nemini muhafaza etmek son derece önemli olduğundan derin sürümlerle ve art arda birkaç kez işleme ile nem kaybı artırılmamalıdır.
Sürümlerle kesekler iyice parçalanmalı, tarla tesviye edilmeli, son sürümden sonra
-Ayçiçeği nemli ve sıkı bir tohum yatağı istediğinden- merdana veya tapan çekilerek tarla ekime hazır hale getirilmeli.
2- Minimum Seviyede Toprak İşleyerek veya Hiç Toprak İşlemeksizin direk anıza ekimle;
Erozyon kontrol altına alınır,
Nem kaybı minimuma indirilir,
Toprak işleme masrafları ortadan kaldırılır.
Tarla hazırlığını ilkbahar ve sonbahar hazırlıkları olarakta incelemek mümkün.
Sonbahar ve Kış Hazırlığı
İşleme Şekli Kulanılan Alet Ekipman Yapılma Zamanı
40-45 cm derinlikte
En az üç yılda bir yapılmalı Dip Kazan Ağustos Eylül
25-30 cm derinlikte Pulluk Sürümü Ekim
Basitleştirilmiş İşlemler Çizel, Kazayağı, Kültivatör Diskaro... Kasım Aralık
İlkbahar Hazırlığı
İşleme Şekli Kullanılan Alet Ekipman Yapılma Zamanı
10-12 cm Tırmık, Kazayağı, Dizkaro veya Çizel Mart
8-10 cm Tırmık, Kazayağı, Dizkaro, Kürüm, Çizel Nisan
Ekim Nöbeti
Münavebe veya rotasyon olarak adlandırılan ekim nöbeti, verim artışı, hastalık ve zararlılarla mücadele olmak üzere bir çok konuda faydası vardır.
Ayçiçeği fazla vejetatif aksam oluşturduğundan topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldırır. Üst üste ekimler verim ve kalite kaybına neden olur.
Ayçiçeği içinde bulunduğu ekim nöbeti çalışmalarında baklagillerden sonra en yüksek verim alınmıştır.
Ayçiçeği yetiştiriciliğinde karşılaşılan en büyük sorun orobanştır. Bu zararlı parazit bitki ile mücadelede en etkili yöntemlerin başında ekim nöbeti gelir. ( Orobanşa rastlanılan tarlalarda en erken 3-4 yılda bir ayçiçeği ekilmelidir.)
Kuru tarım yapılan yörelerde ayçiçeği; buğday, arpa, kışlık mercimek, kolza ile ekim nöbetine girebilir.
Tahıllar ve baklagiller ayçiçeği için iyi bir ön bitkidir.
Sulu tarım yapılan yerlerde ayçiçeği; şeker pancarı, buğday, patates, soya, mısır ve baklagiller ayçiçeği ile dönüşümlü olarak yetiştirilebilir.
Derin ve yüzlek kök sistemine sahip bitkilerin arka arkaya yetiştirilmesi, toprağın farklı profillerdeki bitki besin maddeleri ve suyun homojen bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır.
Üçlü ve dörtlü ekim nöbetlerine aşağıda örnekler verilmiştir;
Şeker pancarı buğday ayçiçeği
Baklagiller ayçiçeği-şeker pancarı buğday mısır
Ekim nöbeti kendi gelen bitkilerin kontrol altına alınmasında en etkili yoldur.
İkinci ürün tarımı yapılan bölgelerde ayçiçeğine de yer verilebilir.
Ekim
Ayçiçeği erken ekilirse ilkbaharın yağışlarıyla çabuk gelişir ve yazın aşırı sıcaklarından fazla zarar görmeden tohum bağlar.
Ayçiçeği ekim zamanını belirleyen en önemli faktörler sıcaklık ve yağıştır.
Toprak sıcaklığının 8-10 derecede olduğu zamanda ekim yapılmalıdır. Ancak çimlenme ve sürmenin en iyi gerçekleştiği toprak sıcaklığı 12 derecedir.
Ülkemizde ekim zamanı bölgelere göre değişmekle birlikte Mart Nisan ayları içinde yapılmaktadır.
Ekim Şekli
Ayçiçeği tarımında;
- Serpme ekim,
- Sıraya mibzerle,
- Ocak usulü
olmak üzere üç farklı yöntem uygulanır.
Son yıllarda pnömatik mibzerlerin ( havalı mibzer) devreye girmesi ile daha hassas ekim yapılabilmektedir. Tohum kaybı en aza indirilmektedir.
Sıraya mibzerle ekimde sıra arası 45-70 cm, sıra üzeri 20-40 cm arasında değişmektedir.
Kuru koşullarda daha seyrek ekim yapılmalıdır. Buna göre bitki sıklığı sulu ayçiçeği tarımında dekara 4500-6500 bitki, kuru koşullarda ise; 3000-4500 bitki olmalıdır.
Çok sık ekimler de tabla ile birlikte tohumlar da küçük kaldığından dekara verim oranı düşmektedir.
Küçük - İri Tohum
Buna göre; 45 x 30 = 7.400 Bitki/Dekar 500 - 850 Gr.
45 x 40 = 5.550 Bitki/Dekar 400 - 650 Gr.
60 x 25 = 6.650 Bitki/Dekar 460 - 750 Gr.
60 x 30 = 5.550 Bitki/Dekar 400 - 650 Gr.
1000 gr. Küçük tohum: 14.285 Adet. (1000 Adedi ağırlığı : 70gr.dır.)
1000 gr. İri tohum : 8.695 Adet. (1000 Adedi ağırlığı : 115gr.dır.)
Ekim Normu ve Derinliği:
Dekara atılacak tohumluk miktarı ekim şekli, tohum iriliği, bitki sıklığı ve mibzer tipine bağlı olarak 0,400 gr.-1,5 kg. arasında değişmektedir.
Normal mibzerle ekimde dekara 1-1,5 kg tohumluk kullanılır.
Pnömatik mibzerle 400-500 gr tohumluk yeterli olmaktadır.
Ekim derinliği toprak yapısına, nem durumuna ve tohum iriliğine bağlı olarak 4-8 cm arasında değişmektedir.
Pratikte uygulanan genel bir kurala göre; her tohum kendi büyüklüğünün 8-10 katı derine ekilmelidir.
Tohumlar iyi hazırlanmış tavlı tohum yataklarına ekilmelidir. Genellikle hafif yapılı topraklarda ekim derin, sert ve ağır topraklarda yüzlek yapılmalıdır.
Ekim ne şekilde ve derinlikte yapılırsa yapılsın, mutlaka toprağın ekimden sonra bastırılması, böylece sıkı tohum yatağı oluşturulmalıdır. Ancak killi ve ağır bünyeli topraklarda ekim sonrası bastırma, çimlenmede ve çıkışta problem oluşturmaktadır.
Bakım
Ayçiçeği normal koşullarda, ekimden ortalama 10 gün sonra çimlenerek toprak yüzeyine çıkmaktadır.
Çıkıştan hasada kadar yapılan bakım işlemleri;
Seyreltme: Pnömatik mibzerle ekimde seyreltmeye gerek yoktur, diğer ekim yöntemlerinde uygulanır. Seyreltme yapmak büyük alanlarda pek ekonomik değildir, aynı zamanda bilinçsizce yapılan seyreltme ( tekleme) tarlada kalan bitkinin çekilme sırasında yerinden oynatılarak vb. zarar görmesine neden olur.
Çapalama : Ayçiçeği tarımında çapalama, yabancı otlarla mücadele etmek, boğaz doldurması yapmak ve sıralar arası karık açmak için yapılır.
Genelde 2-3 çapa yeterlidir.
Kuru tarım alanlarında fazla nem kaybını önlemek için ikiden fazla çapalama önerilmez.
Birinci çapalama; bitkiler 10-15 cm arasında (4-6 yapraklı devre, seyreltmeden hemen sonra yapılmalı)
İkinci çapalama; bitkiler 25-30 cm.arasında ( bu çapayla birlikte boğaz doldurma ve sulama karıklarının açılması işlemleri de yapılır.)
Yabancı Otlarla / Böceklerle Mücadele :
Ayçiçeği tarımında en önemli yabancı otlar: Yabani hardal, sirken, tilki kuyruğu, semizotu vb.
Ayçiçeği tarımında karşılaşılan en önemli zararlılar: Bozkurt, Tel Kurdu
Ayçiçeği bitkisi yabancı otlardan genellikle gelişmesinin 1-1,5 aylık döneminde yoğun zarar görür. Bu devre atlatılıp bitki boylandığında yabancı otların zararı pek etkili değildir. Bu nedenle bitkiyi topraktan çıkıp büyüme döneminde ota boğdurmamak gerekir.
Yabancı otlarla mücadelede çapalama ve bunun dışında herbisit kullanımı tavsiye edilmektedir.
Ekim öncesi yabancı ot ve böcek mücadelesi için ilaçlama yapılması gereklidir.
Yabancı Ot Mücadelesi İçin:
TREFLAN : 150 200 cc /de ekim öncesi toprağa karıştırılmalı,
RACER : 150 200 cc /de ekimden hemen sonra,
GUARDİAN : 200 cc /de ekimden 3 gün önce veya 3 gün sonra,
Bozkurt ve Tel Kurdu Mücadelesi İçin:
Tel Kurtları
COSMOS 500 FS : Tohum ilaçlaması için- 100 kg tohuma 500cc.
Bozkurtlar
BULLET 487 EC : 200 cc/ de ekimden önce toprağa karıştırılmalı,
DURSBAN 4 : 200 cc/ de ekimden önce toprağa karıştırılmalı,
Gübreleme : Ayçiçeği bitkisi yaprak, sap ve tablaları ile oldukça fazla vejetatif aksam meydana getirdiğinden, topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldırmaktadır. İyi bir gelişim ve yüksek verim için uygun dozlarda gübreleme yapılmalıdır.
Ayçiçeği topraktan en fazla azot (N) ve fosfor (P) kaldırmaktadır.
Ayçiçeği yetiştiriciliğinde N,P,K gübrelerinin yanında, Ca, Fe, Mg, B, S, Mn, Zn gibi mikro besin elementlerine de ihtiyaç duymaktadır.
Ayçiçeği tarımında ticari gübreler, yaprak gübresi ve çiftlik gübresi kullanılır.
Yaprak gübresi genellikle mikro besin maddelerinin eksikliğini gidermekte kullanılır.
Çiftlik gübresi dekara ortalama 2 ton verilmeli. Sonbaharda toprağa karıştırılmalı ki ilkbaharda gelişen bitkiye yarayışlı hale gelsin.
Gübrelemede dikkat edilecek en önemli konu gübrelerin verilme şeklidir. Gübrelemede en ideal yöntem, gübrelerin tohum yatağının 3-5 cm altına ya da 5-8 cm yanlarına gelecek şekilde verilmesidir. Havalanma ve drenaj durumu iyi olmayan ağır bünyeli topraklarda gübreler derine verilmemelidir.
Azot ( N) : Tohum verimini ve vejatatif gelişmeyi etkileyen en önemli besin elementidir. Tabla iriliği ve tablada tohum sayısı üzerine olumlu etki yapar.
Verilme Zamanı :
Ayçiçeği bir gelişme döneminde ihtiyaç duyduğu toplam azotun % 66sını çiçeklenme sonuna kadar almaktadır. Bu nedenle verilmesi gereken dozun yarısı ekimle veya ekimden hemen önce, diğer yarısı da bitkiler 30 cm boylandığında (yaklaşık 8 yapraklı olduğu dönem) verilmeli.
Toprağa verilecek azotun miktarı belirlenirken toprağın yapısı da önemlidir. Sulu veya kuru olmasına göre değişiklik arz eder. Kuru koşullarda, sulu alanlara göre daha az gübreleme yapılmalıdır.
Verilecek gübre miktarını belirlemede en ideal olanı toprak analizi yaptırmaktır.
Verilecek Miktar:
Sulu koşullarda10-15 kg/da saf madde, bunun için 20x20 Kompoze ile 15 kg.%26 Nitrat atılması gerekir.
Kuru koşullarda 6-8 kg/da saf madde, bunun için için 20x20 Kompoze ile 8 kg.%26 Nitrat atılması gerekir.
Azotlu gübreler çok az bir yağışla kolayca çözülerek toprağın alt tabakalarına taşınır. Bu nedenle azotlu gübrelerin toprak yüzeyine serpilerek verilmesi ve sonra toprağa hafifçe karıştırılmalıdır.
Fosfor (P2O5) : Fosfor azot ve potasyumun aksine bitkiler tarafından ihtiyaç duyulduğu zaman alınır. Bu nedenle verilecek fosfor miktarı en az bitkilerin topraktan kaldıracağı kadar olmalıdır.
Fosfor noksanlığında ayçiçeği bitkisinde gelişme yavaşlar ve kök sistemi zayıflar.
Fosforun yarayışlılığı toprağın pHsına bağlıdır. (PH 6,5-7,5 old. Yarayışlılık en üst düzeyde)
Verilme Zamanı :
Ayçiçeği fosfor ihtiyacının yarısından fazlasını çiçeklenme döneminde kullanmaktadır. Bu gübrenin tamamı bir defada ekimden önce veya ekimle beraber verilmeli, ekimle birlikte verilirse daha az derine bırakılmalıdır.
Verilecek Miktar :
6-8 kg/da saf madde. 30 kg.20x20 Kompoze gübre atılması gerekir.
Potasyum (K2O) : Ayçiçeğinin topraktan en fazla kaldırdığı besin maddelerinden birisidir.
Ülkemiz topraklarının potasyumca zengin olduğu belirtilmektedir. Potasyum noksanlığı en fazla kumlu topraklarda görülür.
Potasyum, bitkide sap ve kök gelişiminde etkilidir. Soğuğa karşı dayanıklılık sağlar.
Verilme Zamanı:
Ekimle birlikte banda verilmesi, toprak yüzeyine saçmaktan daha etkilidir.
Verilecek Miktar : Ortalama 5-6 kg/da saf madde,
Topraktan alınan potasyumun önemli bir bölümü Ayçiçeği sapların da biriktiğinden bunlar yakıldığında elde edilen küllerde yaklaşık % 40 oranında potasyum bulunur. Küller toprağa karıştırılarak potasyumca zenginleştirilebilir.
Sulama : Ayçiçeği kuraklığa oldukça dayanıklı olmasına rağmen, sulama ile birlikte tohum veriminde %50 lerden %100lere varan artışlar görülür.
Suya en çok ihtiyaç duyulan zamanlar, tabla oluşumu başlangıcından, tohum olgunlaştırmaya kadar ki zaman dilimidir.
Özellikle çiçeklenmeden önce ve sonraki 20 gün su tüketimi açısından hassas bir dönemdir. Bu devrede bitkilerin su stresine maruz kalmaları verimi ve kaliteyi olumsuz etkiler.
Yüksek verim için uygulanacak sulama programı; tabla oluşumu başlangıcı, çiçeklenme ve tohum oluşum dönemi olmak üzere üç sulama.
Sulama Yöntemleri:
Karıkla Sulama, yaygın olarak kullanılmaktadır. Karıkların ilk çapalama ile oluşturulması gerekir.
Yağmurlama Sulama, hastalıkların ortaya çıkışını hızlandırdığından ve bitkiler boylandığında uygulamada zorluklar yaşandığından pek tercih edilmemektedir.
Sulama Dönemleri:
İklim ve toprak isteklerine bağlı olarak 3-4 sulama yapılabilir. En uygun sulama;
- Tabla oluşumu başlangıcı,
- Çiçeklenme dönemi,
-Tohum olgunlaştırma zamanı. (Pratikte bitki ihtiyaç duyduğu dönemlerde sulanmalı)
Sulama Zamanı:
Mümkün olduğu sürece sabah ve akşam saatleri ile kapalı havalarda yapılmalıdır.
Tarım alanlarında drenaj problemi varsa, zamanla tuzluluk problemi ortaya çıkacağından dikkatli olunmalıdır.
Son sulamada bitkilere aşırı su verilmemesine dikkat edilmeli, çünkü bu devrede tablalar normal büyüklüğüne ulaştığından bitkiye ağırlık yapmakta, toprak yapısına ve kök sistemine bağlı olarak yatmalar olabilmektedir. Yatma probleminin toprak yapısından kaynaklandığı yerlerde kısa boylu çeşitler tercih edilmelidir.
Hasat ve Harman
Kültürü yapılan Ayçiçeği çeşitlerinin vejatasyon süreleri 90-150 gün arasında değişmektedir.
İklim koşullarına ve çeşidin erkencilik durumuna bağlı olarak çiçeklenmeden 45 ile 60 gün sonra kahverengileşmeye başlar ve 75-80 gün içerisinde hasad edilir. Hasad çeşide ve ekolojik şartlara bağlı olarak Ağustos-Eylül aylarında yapılmakta, geç ekimlerde Ekim ayına kadar uzamaktadır.
Uzun boylu çeşitlerin vejatasyon süresi, kısa boylu çeşitlerden uzundur.
Ayçiçeğinde hasat olgunluğu kriterleri şunlardır:
- Aşağıdan yukarıya doğru yapraklarda kuruma ve sararma başlar.
- Tabla sarımsı kahverengi bir hal alır.
- Tabla içinde tohumlar üzerindeki fertil çiçek kalıntıları kahverengileşir ve dökülür.
- Tabla kenarındaki sarı steril çiçekler kurur ve dökülür.
- Tabla kenarındaki brakte yapraklar yeşilden kahverengine dönüşür.
Hasat zamanı gelmiş tablalarda tohum nem oranı % 9 u geçmemelidir. Hasat zamanı geciktirilirse:
- Tohumlar dökülür,
- Kuş zararı meydana gelir,
- Yağın bileşiminde değişiklik meydana gelir.
Hasat erken yapılacak olur ise:
- Nem oranı çok yüksek olmakta,
- Tohumlar normal büyüklüğüne ulaşamamakta ve dolayısıyla kilo dövmemekte,
- Yağ oranınında azalmalar olmakta.
Genel olarak ayçiçeği hasadı iki şekilde yapılır:
Elle Hasad: İşgücünün bol ve ucuz olduğunda tercih edilir. Ya sadece tablalar kesilmekte veya sap ile birlikte hasat yapılmakta, sonrasında harman yerine taşınarak kuruması sağlanmakta. Hasat ve harmanın elle yapılmasında tohumda nem oranı yüksek olmakta. Bu nedenle serilerek kurutulması gerekmektedir. Bu uygulama artık yağlık ayçiçeğinde yapılmamaktadır. Genel de çerezlik ayçiçeği için uygulanıyor.
Makinalı Hasad: Makinalı hasadın düzenli olarak yapılabilmesi için ;
- Çeşidin kısa boylu olması,
- Eş zamanlı olgunlaşması,
- Ekimin mibzerle sıraya yapılmış olması gerekmektedir.
Makinalı hasatta tohumdaki nem oranı % 9 civarında olmalı. En uygun şartlarda bile makinalı hasatta tohum kaybı meydana gelmektedir. Bu nedenle makinaların ayarlarına azami özen gösterilmeli.
Kurutma ve Depolama
Kurutma ve depolamada amaç, ürünün özellik ve tazeliğini korumaktır.
Ayçiçeği tohumları doğal ve suni koşullarda kurutulabilmektedir. Suni koşullarda yapılan kurutma, kısa sürede ve yüksek sıcaklıkta yapılmaktadır. Ancak yüksek sıcaklıklarda kurutmanın tohum canlılığı üzerine olumsuz etkileri vardır.
Uygun olmayan koşullarda yapılan depolamada büyük kayıplar oluşur. Depolama yapılacak ürünlerde;
- Tohumlar yabancı ot tohumları ve bitki artıklarından arındırılmış olmalıdır
- Tohumdaki nem oranı % 9 un altında olmalıdır.
Uzun süreli depolamada tohumdaki nem oranı ile depolama süresi arasında ters bir korelasyon vardır. Uygun bir depolama için % 40 yağ içeren bir ürünün nem oranı %8,4 olması gerekirken, % 50 yağ içeren üründe bu oran % 7 kadar olmalıdır.
Depolama yapılacak yerlerde aranacak şartlar:
- Depo Sıcaklığı : 5 derece civarında
- Depo Nispi Nemi : % 75
- Hava sirkülasyonu iyi ayarlanmalıdır.
- Depo dezenfekte edilmeli, böcek varsa ilaçlanmalıdır.
Tohumlar depolama süresince canlılıklarını korumakta ve solunum yapmaktadır. Düşük sıcaklıklarda ürünün solunum oranı azalırken, yüksek sıcaklıklarda artmaktadır. Depo şartları tohumdaki bu aktiviteyi minimum düzeyde tutabilecek şekilde ayarlanmalıdır. Aksi takdirde tohumda ve yağda bozulmalar, kızışma sebebiyle çürüme ve küflenmeler ortaya çıkmaktadır.
1 Dk. YAPILAN BUĞDAY MASRAFLARI
Sürüm � Hazırlama 7 Lt. 12.500.000,-0-
Tohum � 30 Kg. Bezostia 16.500.000-
Tabana Gübre � 30 Kg. Kompoze 11.250.000-
Yüzeye Gübre- 10 Kg. Nitrat 3.000.000-
Ot İlacı - Granstar 1.000.000-
Yulaf İlacı Fusulade 3.500.000-
Ekim Mibzer 2.500.000-
Biçerdöver ( %7 250 Kg./Dekar verim) 5.250.000-
TOPLAM: 55.500.000-
%25 Çeşitli Giderler 13.875.000-
GENEL TOPLAM: 69.375.000-
1 Kg. Buğday = 300.000-
69.375.000 / 300.000 = 231 Kg. Buğday
1 Dk. YAPILAN AYÇİÇEĞİ MASRAFLARI
Sürüm Hazırlama 7 Lt. 12.500.000-
Tohum 600 Gr. 8.400.000-
Tabana Gübre 20 Kg. Kompoze 11.250.000-
Yüzeye Gübre- 10 Kg. Nitrat 3.000.000-
Ekim Mibzerle 4.000.000-
Ot İlacı Guardian 3.400.000-
Biçerdöver 5.000.000-
TOPLAM: 47.550.000-
%25 Çeşitli Giderler 11.887.500-
GENEL TOPLAM: 59.437.500-
1 KG. Ayçiçeği 650.000-
59.437.500 / 650.0000 = 92 Kg.
Yararlanılan kaynaklar:
Hasad Dergisi Ayçiçeği yetitiriciliği kitabı, Monsanto Tohumluk Ayçiçeği üretim el kitabı, Çeşitli kitap ve broşürler, Üretici izlenimleri, Yaptığımız uygulamalar ve edinilen tecrübeler,
Hazırlayanlar:
Cafer ÜRETİR Hatun ELİBOL
Zile Koop.Müdürü Zir.Mühendisi