HIYAR HAKKINDAKİ BÜTÜN BİLGİLER,SALATALIK
HIYAR HAKKINDAKİ BÜTÜN BİLGİLER,SALATALIKHıyar (Cucumis sativus L.) yazlık sebzeler grubunda yer alan bir türdür. Sofralık ve turşuluk olarak yaz aylarında açık tarla koşullarında, kış aylarında ise örtü altında yetiştirilir. Ülkemizin 2000 yılı hıyar üretimi 1.550.000 ton olup, bunun %60-70'i açıkta yapılır.
Kök:
Toprak rutubetini çok sevdiği için kökleri yüzlektir, uygun şartlarda 20-25 cm derinlikte gelişir. Ana kök 5-10 cm uzunlukta kazık karakterde olup, üzerinden bol miktarda yan kök çıkar ve saçak görünümü alır. Toprak yapısına göre; kumlu ve hafif topraklarda 100-200 cm, killi ve ağır topraklarda 50-100 cm derinliğe inebilir, köklerin %60-70'i toprağın 10-20 cm derinliğindedir.
Gövde:
Hıyar gövdesi otsu olup sürünücü ve tırmanıcı karakterde, köşeli ve tüylüdür. Gövde bitki üst organlarını taşıyacak güçte değildir, üzerinde bulunan sülükler yardımı ile etraftaki nesnelere sarılarak yukarı tırmanır. Gövde birçok boğum ve boğum arasından oluşur. Boğumlarda yaprak ve sülükler bulunur. Yaprak koltuklarından yan dallar çıkar. Dişi ve erkek çiçekler yaprak koltuklarından meydana gelirler. Dallanma kuvvetlidir. Ana gövdeden 4-6 yan dal, bunlar her birinden de 4-6 yan dal çıkar.
Yaprak:
Yapraklar gövde üzerindeki boğumlardan çıkar ve uzun bir sapla gövdeye bağlanırlar. Değişik şekil ve büyüklüktedirler.
Çiçek :
Hıyar çiçekleri genellikle tek evciklidir, yani erkek ve dişi organlar ayrı çiçekler üzerinde bulunurlar. Bitki üzerinde erkek veya dişi çiçekler tekli veya çoklu olarak farklı yaprak koltuklarından çıkarlar. Erkek çiçekler genellikle dişi çiçeklerden önce meydana gelirler. Dişi çiçekler yan dallarda daha fazla bulunur, bu nedenle uç alınarak yan dal oluşumu teşvik edilir. Çiçek tozları olgunlaştığında dağılmaz ve jelatinimsi bir madde ile yapışık durumdadır, bu sebeple böcek veya arılarla taşınması gerekir. Dişi çiçek sapı erkek çiçek sapından daha uzundur ve ucunda meyve taslağı bulunur.
Son yıllarda döllenme olmadan partenokarp meyve veren çeşitler geliştirilmiştir, ancak bunlarda döllenmeyi dolayısıyla çekirdek oluşumunu engellemek için böcek ziyaretlerinin engellenmesi gerekmektedir. Bunların dışında döllenmeli çeşitlerde vardır, burada bitkilerin %90'ı sadece dişi çiçek verir, geri kalan %10 sadece erkek çiçek veren zayıf bitkilerdir, bunlar kesinlikle yerlerinden uzaklaştırılmamalıdır, aksi halde döllenme olmaz ve önemli ürün kayıplarına neden olur.
Meyve :
Değişik şekil ve büyüklüklerde olabilir, bazan meyve içi boşluğu olan meyvelere rastlanır, kalite açısından istenmeyen bir durumdur.
Tohum :
Bir gramda 30-60 tohum bulunur. Ticari tohumların çimlenmesi en az %80-90 olmalıdır. En uygun çimlenme sıcaklığı 25-30 0C'dir. 10-12 0C'den düşük ve 40 0C'den yüksek sıcaklıklarda çimlenme yeteneği azalır.
Yetiştirme İstekleri:
İklim:
Hıyar ılıman iklimlerden hoşlanır. Düşük sıcaklıklarda üşüme, yüksek sıcaklıklarda aşırı su kaybı ve bazı fizyolojik bozukluklar görülür. Hıyarın direkt ışık ihtiyacı azdır, fakat ışık miktarının 6000-8000 Lux süresinin 12 saatten fazla olması dişi çiçek oluşumunu dolayısıyla verimi artırır.
Toprak:
Hıyar en çok toprak seçen bitkiler arasındadır. Çok nemli, soğuk ve su yönünden fakir topraklarla, killi topraklar hıyar yetiştiriciliğinde verimi önemli ölçüde düşürür. Ağır topraklarda çiçek teşekkülü gecikir, köklerde çürümeler meydana gelir ve kök hastalıkları meydana çıkar. Hafif toprakların organik madde ile özellikleri düzeltilir ve uygun ticari gübreleme yapılırsa hıyar yetiştiriciliğinde kullanılabilir. Toprak pH'sının 5.5-5.8 arasında olması bitki gelişmesi için uygun olup daha düşük pH değerlerinde Mg eksikliği ortaya çıkar.
Toprak hazırlığı, ekim-dikim:
Toprak kışın derin işlenerek iyi su toplaması sağlanır, ilkbahardaki sürüm ise 10-15 cm derinlikte yüzeysel olarak yapılmalıdır. Hıyar bitkileri baklagil, soğan, pırasa, pancar ve lahana grubu sebzelerinden sonra çok iyi gelişir. Tahıllar, domates ve patates tarımından sonra mecbur olmadıkça hıyar üretimi yapılmamalıdır. Hıyar yorgunluğundan kaçınmak için 4 yılda bir veya daha uzun dönem münavebe yapmak gerekir. Hıyar düz tarlada yetiştirilebildiği gibi herek vererek veya askıya alarak değişik şekillerde yapılabilir. Bu yetiştirme şekillerinde 4 farklı yöntem uygulanır -Tek sıralı yetiştirme -Çift sıralı yetiştirme -Fide ile üretim (tek veya çift sıralı) -Örtüaltı yetiştiriciliği Tohum ekimi elle ocaklara veya açılan çizgilere yapılabildiği gibi, son yıllarda hassas tohum ekim mibzerleri ile yapılabilmektedir. Ekilen tohum üzerine bir miktar çiftlik gübresi atılarak kaymak tabakası önlenebilir. Tohum ekiminden 5-6 gün sonra hafif yağmurlama yapılarak da kaymak önlenebilir.
Tek sıralı yetiştirme:
Bu yetiştirme şekli özellikle makinalı ekim ve toprak işlemedeki kolaylıkları nedeniyle tercih edilir. El ile ocak usulü tek sıralı ekimde, sıra arası 130-140 cm , sıra üzerinde 40-50 cm'de bir ocak olacak şekilde ekim yapılmalıdır. Tohum ekimi tavlı toprağa 4-5 cm derinliğe ve her ocağa 2 veya 3 tohum gelecek şekilde yapılmalıdır. Elle ekimde dekara 200-250 g, mibzerle ekimde dekara 300-400 g tohum atılır. Mibzerle tohum ekiminde sıra araları 130-140 cm, sıra üzerleri ise 10-15 cm olacak şekilde uygulama yapılır. Ekim derinliğindeki toprak sıcaklığının en az 15 0C olması çimlenme hızı ve düzeni bakımından önemlidir.
Çift sıralı yetiştirme:
Bu yetiştirme şeklinde tohumlar 65-70 cm genişliğinde açılan karıkların boyun noktalarına yapılır. Bu karıklar dar aralıklardır ve daha sonra sulama yapmada kullanılır, diğer aralıklar 130-140 cm mesafede bırakılır ve bitkilerin bu yöne yayılmaları sağlanır, daha sonraki hasat v.s. işlemler de bu aralıktan yapılır.
Fide ile üretim:
Erkencilik sağlamak amacı ile bu yöntem uygulanır. Tohumlar torba, viyol, saksılara ekilir. Tohum ekim ortamları (torf+çiftlik gübresi+kum+bahçe toprağı ve perlit karışımı) hastalık ve zararlılardan temiz olmalıdır. Bu ortamlara ekilen tohumlar, don tehlikesi geçinceye kadar alçak tünel veya plastik seralarda bekletilir. Dikim büyüklüğüne ulaşmış en az 2 gerçek yapraklı fideler topraklı olarak tek veya çift sıralı sistemle dikimi yapılır. Dikimden yaklaşık 12 saat önce torbalara su verilmelidir aksi halde dikim esnasında kök bölgesinin toprağı dağılacağından tutma oranı azalır. Bu şekilde yapılan dikimle 2-3 haftalık erkencilik sağlanır.
Örtüaltı yetiştiriciliği:
Bu sistemde oluşturulan karıkların üzerinde derinliği karık tabanı seviyesinde olacak ocaklar oluşturulur, tohum buralara ekilir ve iskelet malzemesi kullanılmadan tohum ekilen karık sırtları 0.2 mm kalınlıkta plastik örtü ile örtülür. Böylece tohumların ekili olduğu yerler çukurda kaldığından tohumların çimlenip gelişmesi için gerekli boşluk sağlanmış olur. Çimlenip gelişen bitkilerin plastik örtüyle temasını önlemek için bitkinin temas edeceği plastik yerleri kesilerek oluşacak zararlanmalar önlenir.
Bir başka üretim şekli de saksı ve plastik tüplerde yetiştirilen fidelerin alçak tünel altında yetiştirilmesidir. Bu yöntemle 3-4 haftalık erkencilik sağlamak mümkündür. Yukarıda anlatılan yöntemler düz tarla şartlarında yerde yapılan üretim şeklidir. Bunların dışında herek (sırık yada askı) vererek yetiştirme de yapılmaktadır. Bu teknikte sıra arası ve sıra üzeri azaltılarak birim alandaki bitki sayısı artırılmaktadır. Ayrıca meyveler ve bitkiler toprakla temas etmedikleri için hastalık ve zararlı oranı azalmakta ve kaliteli meyve oranı artmaktadır. Rüzgar alan yerlerde bu sistem önemli ölçüde zararlar görebilmektedir.
Çapalama:
Doğrudan yerlerine ekilen tohumların bazı hastalık ve zararlılara karşı ilaçlanması gereklidir. Tohum ekiminden 5-10 gün sonra toprak nemine ve sıcaklığa bağlı olarak bitkiler toprak yüzüne çıkar. Fazla tohum atılmışsa, kotiledon ve ilk gerçek yapraklar çıktıktan sonra sağlıklı bitkiler seçilerek seyreltme yapılmalıdır. Bu dönemden sonra yüzeysel bir çapalama ve kök boğazı doldurulması yapılır, bitkiler bundan sonra hızla gelişmeye başlar. Bitkilerin gelişme ve ekolojiye göre çapalama işlemine devam edilir.
Sulama:
Hıyar çok su isteyen bir bitkidir. Süzek toprakta gün aşırı, orta süzek toprakta üç günde bir, killi toprakta 5-6 günde bir su verilmelidir. 1 m2 alandan bir vegetasyon döneminde 300-425 lt su kullanır. Hıyar yetiştiriciliğinde suyun az miktarda ve sık verilmesi uygundur. Bitkiler kol vermeye başladığında kolların istenilen yönde gelişmeleri sağlanmalıdır.
Gübreleme:
Hıyar toprakta organik gübrenin bol olmasını ister. Dekar başına 3-6 ton yanmış çiftlik gübresi sonbahar veya ilkbaharda ekimden en az birkaç ay önce toprağa verilmesi gerekir. Genellikle organik gübrelemeyi tamamlayıcı olarak dekara 5-10 kg N, 8-10 kg P, 10-15 kg K, 4-6 kg Ca ve 5 kg Mg verilmelidir. Mg kalite açısından çok önemlidir. Azot verim ve kalite üzerinde doğrudan etkilidir. Dengesiz ve fazla N meyve iriliğine ve yumuşak yapılı meyve oluşumuna neden olur. Azot noksanlığında yaprakların rengi açılır, yapraklar zamanından önce sararıp dökülürler. Çiçeklerin ömrü kısalır, meyveler açık renkli olur, irileşmez ve küçük kalır. Azotlu gübrenin yarısı tohum ekiminden önce toprak hazırlığı sırasında temel gübre olarak verilir, ¼ ?ü kol atma döneminde, ¼'ü de meyve bağlamanın başlangıcında toprağa verilir. Fosforlu gübre meyve tutumu için önemlidir. Fosforlu gübrenin tamamı triple süper fosfat şeklinde verilmelidir. Fosfor noksanlığında gelişme yavaşlar, yan sürgün teşekkülü zayıflar. Yapraklar kirli ve gri yeşil renge dönüşür. Yaprak kenarları yukarı doğru kıvrılır. Yaprak ayası üzerinde muntazam olmayan kahverengi lekeler meydana gelir. Potasyum meyve kalitesini önemli ölçüde etkiler. Meyve sertliği üzerine olumlu etkisi vardır. Potasyumun 2/3'ü tohum ekiminden önce toprak hazırlığı sırasında temel gübre olarak, 1/3'ü ise sulamada verilmelidir. Kalsiyum diğer ticari gübrelerle birlikte temel gübreleme sırasında toprağa verilebildiği gibi bitki gelişimi sırasında da CaNO3 halinde verilebilir. Gerekli Mg tek defada tohum ekimi öncesi toprak hazırlığında verilir. Mg ve K noksanlıkları görüldüğünde yapraktan püskürtme yaparak da bu gübreler verilebilir.
Hıyarın önemli hastalıkları, yalancı mildiyö, külleme, hıyar mozaik virüsüdür, bunlarla kimyasal mücadele yapılabilir, bunun yanısıra dayanıklı çeşit ve münavebede yapılmalıdır. Önemli zararlılar ise yaprak bitleri, beyaz sinek, kırmızı örümcek ve nematodlardır. Nematodlu yerde üretim yapılmamalıdır, diğer zararlılarla uygun kimyasal mücadele yapılabilir.